20081124
güvendiğim siborglar kısa devre yaptı
bugün sadece bi ara gözüm ilişti televizyonda terminator SCC'a; john, cameron'ı iki araba arasına sıkıştırmış kafasındaki çipi söküp sökmeme arasında ikircikleniyodu. cameron da "sadece test yaptım sana sakın sökme" felan diye yalvarıyodu, hatta sonunda "seni seviyorum" demeye başladı.
şu dünyada tek güvendiğim siborgtun cameron, neden yaptın? ben bu saatten sonra herhangi bi siborga güvenebilir miyim artık?
bu arada, birkaç hafta önce laboratuvarda octave kurmaya çalışırken, (kurma işleminin yarım saati geçmesinin ardından canım sıkılınca,) laboratuvarın ücra köşelerinde Davetsiz Misafir nam eski bilim kurgu dergileri buldum. içinde stanislaw lem'in, philip k. dick'in makaleleri, türk yazarların denemeleri vs vardı. oradan öğrendim siborg kelimesini. bu yazı da bi nevi 'cümle içinde kullanalım' yazısı oldu. dergilerin tarihi 2004-2005 civarı. laboratuvarda hiç kimse dergilerin kim tarafından bırakıldığını bilmiyor. gerçekten kaliteli bir dergi, okunası. "bi dergi olsa da her ay alıp zevkle okusam", diye çırpınan bünyeye ilaç olurdu belki ama sanırım artık çıkmıyor. Blogumun sevgili okurlarına armağanı, dergi yazarlarının aynı isimdeki blogu. Ancak galiba artık daha bi siyasi kimliğe bürünmüş oluşum. dergilerdeki tarz diil blogun tarzı. olsun, takip edilir mi? edilir.
20081122
20081114
ışınla beni sn kırca
3 boyutlu canlı yayın ediverdiler gözlerimin önünde. haber başlığı: başbakan bişeyler yapmış. sn. kırca sağına döndü birisine seslendi, ciyuv diye bi ses çıktı, bööle ışnlanma efekti gibi bişeyle bi kadın belirdi önünde, muhabbet etmeye başladılar, daha fazla dayanamayıp kaçtım oradan. bu ne lan?!
20081111
demesi...
ben de V.Ö. ustaya istinaden "bi arkadaşın ... yapması", "... yaparken ... olması", "... olması, benim de ... demem" kalıplarındaki enstantane tabanlı yazılar yazıcam. çok özeniyodum vedat abimizden, az önce duyduğum yazılacak olay ile başlayayım dedim.
bir arkadaşın, abilerde ders çalışırken, "metin abi akıntı dergisi yok mu, ver de okuyak" demesi...
bir arkadaşın, abilerde ders çalışırken, "metin abi akıntı dergisi yok mu, ver de okuyak" demesi...
mustafa
televizyonda arada bir rastlıyorum, bir tartışmadır aldı yürüdü; mustafa filmi atatürk'ün zaaflarını ön plana çıkartıyormuş. birileri diyo ki, atatürk'ü sarhoş, yalnız vs. gösterip, gözümüzdeki değerini küçültmeye çalışıyorlar. savunanların argümanıysa, filmin atatürk'ü bizden biri gibi gösterip, insanların kendini ona daha yakın hissetmesini sağladığı yönünde. iki grup da birbirinden manyak bana sorarsanız. atatürk'ün insani zaafları olmadığını düşünen grup bi manyak, insanların atatürk'ün bu zaaflardan muaf olduğunu düşündüğünü zannedip, filmin insanların atatürk'e daha sıcak bakmasını sağlayacağını düşünen grup ayrı bi manyak.
ne var ki, görsel medyanın yardımıyla birilerinin imajını zedelemek çok kolay. filmi ben görmedim bilmiyorum ama, eğer ki bütün özelliklerinin ötesinde, içkiye düşkünlüğü gibi bir özelliğine çok daha fazla vurgu yapıyorsa, evet bence de bi art niyet vardır.
ama birileri atatürk'ü "sarhoştu" şeklinde yargılayıp küçümsemeye çalışıyorsa da, kendilerine umut sarıkaya'nın yukarıdaki karikatürüne istinaden bir yafta yapıştırmadan edemem. (evet yaftalayarak düşünüyorum, var mı bi itiraz?) kim ki "atatürk sarhoşun tekiydi" der, yukarıdaki "elleri kırılsın" diyen işgal gücünden farksızdır gözümde. hatta ve hatta çok daha sinsidir. kuyruk acısıyla yapıyordur ne yapıyorsa ve, aslında söylemeye gerek yok, gerekirse bir daha yer dayağı başka sarhoşlardan!!!
ne var ki, görsel medyanın yardımıyla birilerinin imajını zedelemek çok kolay. filmi ben görmedim bilmiyorum ama, eğer ki bütün özelliklerinin ötesinde, içkiye düşkünlüğü gibi bir özelliğine çok daha fazla vurgu yapıyorsa, evet bence de bi art niyet vardır.
ama birileri atatürk'ü "sarhoştu" şeklinde yargılayıp küçümsemeye çalışıyorsa da, kendilerine umut sarıkaya'nın yukarıdaki karikatürüne istinaden bir yafta yapıştırmadan edemem. (evet yaftalayarak düşünüyorum, var mı bi itiraz?) kim ki "atatürk sarhoşun tekiydi" der, yukarıdaki "elleri kırılsın" diyen işgal gücünden farksızdır gözümde. hatta ve hatta çok daha sinsidir. kuyruk acısıyla yapıyordur ne yapıyorsa ve, aslında söylemeye gerek yok, gerekirse bir daha yer dayağı başka sarhoşlardan!!!
Etiketler:
atatürk,
karikatür,
mustafa,
umut sarıkaya,
yafta
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)